Bu özel bir hikayedir dostlarım... İlk kez birisinin hayatının macerasına tam olarak Grand Line denilen yerde başladığını göreceksiniz. Bunun manası iki kat aksiyon, iki kat tehlike ve iki kat eğlence demek. Lütfen oturun ve dinleyin, sizlere adı bile çalıntı olan bir hırsızın hikayesini anlatacağım.
Luther Lanzo Lapierroi, namı diğer Luther garip bir adamdı... Geçmişi bile adı kadar şaibeli bu kişi şu an bir otel odasında uyuklamakla meşgul. Sabah güneşinin gözlerini acıtmasından ötürü istemeye istemeye uyanıyor...
Etrafına bakındığında oldukça lüks bir süitte olduğunu görecekti. Kırmızı tonları hakim bu odada neredeyse yok yoktu... Akşamdan kaldığı belli olan bir ziyafet sofrası... Açılmış bir şişe şarap ve iki kadeh görülebilenler arasındaydı. Tüm bunların hepsi normal tabi. Asıl garip olan şey yatağının üstünde saçılı duran mücevherler ve paralar... Ha bir de tam ilerideki kanepede yatmakta olan kalbinden vurulmuş olan adam vardı. Yarasından akan kan pahalı halıyı kullanılmayacak hale getirmişti.
Ama işin en garip olan yanı ne derseniz Luther'in neler olup bittiğini hatırlamıyor olmasıydı. Buraya nasıl gelmişti, kanepedeki adam kimdi, bunca paranın yatağında ne işi vardı? Son iki günde olanlar kafasından tamamen silinmiş gibiydi...